17 Eylül 2014 Çarşamba

49 days: İlk Kore dizim ama son olmayacak:)))


 
Kuzularım merhaba!!! Bu postumda size etkisinde kaldığım ve çok beğendiğim aynı zamanda da ilk izlediğim Kore dizisinden bahsetmek istiyorum....Aslına bakarsanız evet bende Kore dizilerine karşı çok ön yargılı idim, hiç cazip gelmiyordu...Eski iş yerimden Kore dizileri fanı bazı arkadaşlarımın ısrarlarına rağmen bugüne dek izlemedim, ısrar edenlere de "yahu hepsi aynı bunların çekik, Holywood dizisi izlerim yakışıklı erkekler güzel kızlar görür en azından gözüm gönlüm açılır bu ne yaaa hiç cazip gelmiyor" falan diye cevap verirdim.....Taaaki izleyene kadar:)))
 
Bir gün sıkıntıdan açtım asyadizi.com'u ve şöööyle dizilere göz attım, dedim madem birini seçeceğim bari en çok beğenilenlerden biri olsun, komedi ilk etap kaldıramam gibi geldi, dedim şöyle salya sümük ağlayacağım damardan dram olsun, bu karar doğrultusunda birkaç blogger tavsiyesiyle 49 days te karar kıldım...iyikide başlangıç olarak bu diziyi seçmişim çünkü konusu çok orjinal...Başta Korece konuşmalar çok none estetik geldi, izlemeye tahammul edip edemeyeceğimi bilmiyordum ayrıca karakterler çok basit geldi sanki konuşmaları tum karizmalarını siliyormuş gibi....Ama diziye kaptırınca işler öyle bir değişti ki sormayın:))) O kızların konuşmaları nasıl şirin gelmeye başladı anlatamam, bu kızlar nasılda cilveli raziye, hele bir şey isterken yada güç durumda kaldıklarında uzata uzata nameli cumle bitirişlerine hayran kaldım resmen:)
 
49 days Kore dizilerine başlamak için en iyi seçeneklerden biri bence, çünkü ilk bölümü bile izlediğinizde kaptırıp üstüste izlemek için can atıyorsunuz..1 günde tüm diziyi bitirenlerin olduğunu bile duydum, o derece!
 

 
Konusu kısaca şöyle; Sevimli ve saf kızımız Shin Ji Hyun (yukardaki foto)her zaman iyi niyetli olan, söylenen herşeye inanan, hayata çok pozitif bakan bir kızdır...Hayat ona cömert davranmıştır ve onu çok seven zengin bir aileye sahiptir ve yakışıklı nişanlısı (Min Ho) ile evlenmek üzeredir.
Fakat beklenmedik bir anda bir trafik kazası geçirir ve komaya girer birdenbire ruh bekçisi hayatına girer ve ona komada iken 49 gününün kaldığını ve bu 49 gün içinde ruhunun başka bir bedeni kullanmasına izin verileceğini ve 49 günde ailesi haricinde çevresindeki arkadaşlarından herhangi 3'ü onun için yürekten üzülerek ağlarsa 3 gözyaşı damlasını ona verilen gözyaşı kolyesinde toplayarak yaşama dönme şansı verileceğini ve komadan kalkacağını ,yaşama döneceğini anlatır....
 
İlk etapta inanın dizi bu kız sayesinde ilgimi çekti, nasıl samimi, nasıl içten, o "oppa ,omma, abba" diye ağlarken ben de göz yaşlarıma hakim olamadım,ve bu şirinlik abidesi kızı git gide daha çok sevip güzel bulmaya başladım...(ben birini sevdim mi güzel gelmeye başlar bir zaman sonra genelde:)

Olaylar bundan sonra gelişir, bedenini kullanacağı kız Jı Hyun un aksine paspal, kepaze bir hayat yaşayan, geçmişinde çok acılar çektiği için hayattan kopmuş, ruh gibi yaşayan Song Yi Kong tur...İki karakter birbirinden tamamen farklıdır....Ve Song Yı Kong geceleri çalışırken gündüzleri uyumaktadır ve gündüzleri o uyurken Jı Hyun onun bedenine girip çevresini gözlemleme şansı bulur....Kimin gerçekten dost olduğu, nişanlısının onu gerçekten sevip sevmediğini ve belki de gerçek hayatı algılar bu sayede....
 
 
Min Ho (kızın nişanlısı) rolü sayesinde karizma ve yakışıklı gelmekte, ama karakterini anladıkça ondan nefret ediyorsunuz...

gelelim jönümüz Han kang ımıza:))))

 

 

 
Han Kang'ın tarzı, şirin kızımıza davranışları beni çok etkiledi....Gerçek aşkı çok güzel hissettirdi, hatta bir insanı çok severseniz ruhunu seversiniz, her ne kadar başka bedende olsa bile siz yine de onu seversiniz....Bunu çok güzel vurgulamışlar, gelişen olaylar neticesinde git gide Min Ho yu bırakıp han Kang a kaydım! Aslında dizinin beni çekmesinin başlıca sebebi şimdiye dek izlediklerimden bıkmış olmak ve yeni bir kültürü tanımanın heyecan vermesi idi...Bu çekik gözlü sevimli insanların bize bu kadar benzeyeceklerini tahmin edemezdim,hatta bizden de arabesk, bizden de duygusal buldum onları, ve asıl beni çeken şey aile yapılarınında bize benzemesi idi, Ji Hyun kızmızın kendi ailesi onun komada haline üzüldükçe anne babasına üzülmesi, onları özlemesi ve anne babasına bağlılığını kendime çok benzettim....O omma dedikçe içim parçalandı Allah sizi inandırsın:)
Sizlere dizi için çok sanatsal,çekimler süper, metinler çok etkileyici falan demeyeceğim, sadece ve sadece çok samimi dizileri mevcut diyeceğim, sizi içine çeken, bir zamanların Turk filmleri Neşeli Günler falan tarzında sevgi dolu dizileri mevcut....Diziler diyorum çünkü sonrası yani insan bir bulaştı mı kurtulamıyor, Kore dizilerine sarıyor, baştan uyarayım kuzucuklarım:) bu çekik şirineler o kadar masum o kadar sevecen ve sevgi dolular ki onların dünyasından kopamıyorsunuz....
 
Diziyi izlerken en çokta farklılıklar ilgimi çekti, tatlı şeyler yaaa, hangisinden başlasam, mesela kızların tepkileri çok saf, en ufak şeye bile çok şaşırarak mimikler göstermeleri çok tatlı...Birbirlerine teşekkür ederken, ya da hoşçakal derken kafalarını eğerek saygı göstermeleri çok enteresan....Birbirlerine kartvizit verirken iki elle vermelerini zaten biliyordum ama izlerken çok mantıklı ve olması gerekenmiş gibni geldim alışa alışa:) Bir erkek bir kızdan hoşlanıyorsa oturupta adam gibi soyleyemiyor nedense, illa kızı cafeden yada bulundukları ortamdan kolundan çekerek uzaklaştırıp soyleyecek, hemde oyle bir surukluyor ki kızı şaşıp kalıyor insan....nedense kız sürüklenirken tepki vermek yerine şaşkaloz halde sessizce tepki vermiyor....
birde yemek olayı Koreli şirinlerimizin kulturlerinin onemli bir parçası...Sürekl yemeklerle sevgilerini gösteriyor, birinin doğum gününde kız pasta almak yerine onun sevdiği çorbayı annesinden öğrenip bir yerden alıp götürür, babasına yemek alır falan filan...Çok sevimliler cidden, birde erkeğin sevdiği kıza illa yemek yedirmesi gerek, nedense erkekler hep kızın aç olduğunu kendiliğinden kız soylemeden anlıyorlar ve götürüp yemek yedirmekten zevk alıyorlar, ama bizdeki gibi değil, snaki açı doyurur gibi, kız yeyipte karnı doydu diye mutlu olan erkekler kısacası:)
birde o kadar masumlar ki dizide aşıklarda görebileceğiniz en büyük aksiyon öpüşmek, daha fazlası kesinlikle yok...Ama sevgilerini anlatmak için inanın öpüşmelerini görmeye bile ihtiyacınız yok, zaten fazlasıyla anlatıyorlar o saf sevgiyi...
Anlat anlat bitmez, izlemeniz gerek...
sevmediğim özelliklerine gelirsek bile en iyi karakter bile mesela Han Kang Jı Hyun a o kadar iyi davranırken bir anda altındaki elemanına kükreyebiliyor...Yaşı genç bir patron sevdiği elemanına şakaylada olsa kızdığında kafasına bir tane indirebiliyor...Bu ne Allah aşkına!!! vurmak sıradan birşey gibi, ...Şimdi beni Kore fanları topa tutmasın lutfen, azcıkta eleştirilecek yanları olsun di mi? :)) 
 
 
 
gelelim dizinin kötü kızı In Jung 'a ....ne yalan söyleyeyim güzellikte de cool'lukta da Jı Hyun'u sollar, ben bu kıza bayıldım, özellikle giyim tarzını çok beğendim, sonradan öğrendim ki, Kore dizilerinde genelde 2. kızlar başroldeki kızlardan çok daha göz alıcı olurlarmış başroldeki kız ne kadar saf ,şirin olursa 2. kız bir o kadar sert ve cool olurmuş....Erkeklerin saf ve şaşkın kız sempatileri evrensel demek ki, kendine daha güvenli, daha cool ve cesur kızlar pek sevilmiyor Kore'de de demek ki...Gerçi burda 2. kızımız kötü kalpli ama tabiiki onunda kendine ait bir savunması olacak, ilerki bölümlerde:)
 
Lafı fazla uzatmadan dizi izleme vaktiniz ve alışkanlığınız varsa Kore dizilerine de şans vermenizi tavsiye edeceğim.....Ama baştan uyarayım alışkanlık yapıyor ve işin kötüsü Korece çok hızlı kapıyorsunuz istemeden....Dizi yüzünden eşime aşkım yerine oppam demek geliyor içimden, kankalarıma unnie , herşeye  arasooooo diyesim geliyor zaman zaman:)  ne şirin bir dil yahu, çok hoşuma gitti:)
 
ve son olarak şarkılardan bahsetmesem olmayacak, dizi müzikleri şahane, hatta çoğunu arşivime kaydettim bile, inanılmaz duygusal ve insanın içine işleyen şarkılar....aşağıda bahsettiğim şarkılardan biriyle dizinin fragmanını izleyebilirsiniz....
 
 
LAME
 
 

3 yorum:

  1. Senin yazışına bayılıyorum,seni okumak çok keyifli gerçekten(kuzenlerimden biri de aynı senin gibi çok espirili ve uzun uzun yazar O'nu okumaya da bayılırım).Senin ve O'nun köşe yazarı olmanız gerek bence...

    Bi zamanlar taa fi tarihinde( tv izlediğim dönemlerde)bizim Hemşire Hanım ''Denizler İmparatoru'' diye bir dizi izliyordu bana da çok ısrar etti ve ben de izlemeye başladım sanırım Trt'de yayınlanıyordu.Bizim eski türk filmleri gibi çok arabesk ve acıların kadınıyım modunda bulsam da her hafta diziyi iple çekiyordum.bittiğinde de çok üzülmüştüm...hah hah ha....

    Neyse senin de dediğin gibi gerçekten bağımlılık yapıyor bu diziler,bir de müzikleri konusunda da sana katılıyorum.

    Niye daha sık yazmıyorsun?Senin yazılarını okumak benim için bir keyif gerçekten.

    Buraya yazmasan da senden mail bekliyorum.Çok öpüyorum.

    YanıtlaSil
  2. Senin yazışına bayılıyorum,seni okumak çok keyifli gerçekten(kuzenlerimden biri de aynı senin gibi çok espirili ve uzun uzun yazar O'nu okumaya da bayılırım).Senin ve O'nun köşe yazarı olmanız gerek bence...

    Bi zamanlar taa fi tarihinde( tv izlediğim dönemlerde)bizim Hemşire Hanım ''Denizler İmparatoru'' diye bir dizi izliyordu bana da çok ısrar etti ve ben de izlemeye başladım sanırım Trt'de yayınlanıyordu.Bizim eski türk filmleri gibi çok arabesk ve acıların kadınıyım modunda bulsam da her hafta diziyi iple çekiyordum.bittiğinde de çok üzülmüştüm...hah hah ha....

    Neyse senin de dediğin gibi gerçekten bağımlılık yapıyor bu diziler,bir de müzikleri konusunda da sana katılıyorum.

    Niye daha sık yazmıyorsun?Senin yazılarını okumak benim için bir keyif gerçekten.

    Buraya yazmasan da senden mail bekliyorum.Çok öpüyorum.

    YanıtlaSil
  3. Merhaba:) bloğunuzu o kadar çok beğendim ki.. neredeyse her gün uğrayıp dolaşıyorum, bir şeyler okuyorum:) makyaja pek ilgim olmamasına rağmen, makyaj hakkında yazdığınız blogları bile büyük bir keyifle okudum:) anlatım tarzınız, samimiyetiniz, akıcı üslubunuza bayıldım! :) ve sizin sayenizde ilk defa bir Kore dizisi ilgimi çekti ve bütün önyargılarıma rağmen oturdum 49 Days'i izledim baştan sona kadar, hatta bu dizi hakkında bir blog da yazdım geçen gün, sizin bloğunuzun da linkini vererek:) ah ah, kesinlikle sizin kadar harika anlatamadım diziyi:) keşke diyorum, keşke daha sık yazsanız, sanırım bu aralar yazmıyorsunuz, ara verdiniz belki.. geri dönüşünüzü sabırsızlıkla bekleyeceğim:) En içten sevgilerimle..

    YanıtlaSil

Çok Kıymetli Yorumlarınız...!

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...