12 Şubat 2011 Cumartesi

Aşk Tesadüfleri Sever

Bu filme Cuma günü gitmeme rağmen hala etkisindeyim, filmin başında büyük şaşkınlık yaşadım! Film Müslüm Gürses’in okuduğu bir parçayla başlıyor, ama yerli yerinde olmuş, sırıtmıyor, abes durmuyor. Bu film benim gibi Ankara’lı olup sonradan iş, evlilik vs. durumlardan başka şehirlerde yaşamak zorunda olanları derinden vuracak eminim. Ankara’yı dinginliği, naifliğiyle öyle güzel anlatmışki….Konu çok etkileyici, gerçi sonlara doğru bence tesadüfleri biraz abartmışJ Yakışıklı oyuncu Mehmet Günsur ve Altan Erkekli oyunculuklarıyla inanılmaz performans göstermişler.Belçim Bilgin’ de özellikle son tiyatro sahnesindeki rolüyle beni fazlasıyla şaşırttı, süperdi. Erkeğin kıza “sen neredeydin şimdiye kadar?” dediği sahne beni benden aldı, inanılmazdı.Erkeğin sırf fotoğrafı vermek için İstanbul'dan Ankara ASM 'ye gelmesi, nefes nefese kızı kucağında evinin üst katına taşıması, ve daha neler neler? Keşke bütün erkekler bu derece ince olsa dimi yaaa:))) Herşey süperdi,  film repliklerinden aklımda kalanlar “Akıl unutur, kalp hatırlar” “İstanbul’a gidipte Ankara’ya geleni duydun mu? "  Ve şarkılar...., tek kelimeyle müthişti! Filmde görsellik zaten inanılmazdı birde yanına süper şarkılar eklenince yüreklerimizin derinliklerine kadar inmeyi başarıyor: Bülent Ortaçgil-Eylül Akşamı, Demir Demirkan-Zaferlerim, Şebnem Ferah- Hoşçakal….Hele benimde son zamanlarda kapıldığım bir şarkı var; TNK-Yine yazı bekleriz" bu filme çok güzel uymuş,  arada eski şarkılarda vardı, çocukluğumda dinlediğim “MFÖ-Ele güne karşı yapayalnız, üniversite yıllarında dinlediğim REM- Losing my religion…. Film müziklerini o denli beğendimki hemen MP 3 player’ıma ekleyeceğimJ) Filmde flashbackler oldukça çok, ana karakterlerin çocukluk çağları ve o zamanki Ankara, eski mahalle ortamı hepsi bana geçmişimde geçirdiğim güzel anıları hatırlattı. Kızla erkeğin Kıtır’a gitmesi bana Kıtır’da üniversite arkadaşlarımla geçirdiğim güzel günleri hatırlattı, Cafemiz yine aynı şekilde Ankara’lı benim jenerasyonların en cool buldukları yerlerden biriydi. Kuğulu Parkı, Manhattan, Karum merdivenleri, Botanik Parkı, Atakule, iç dekoru hiç değişmemiş Şinasi sahnesi….Botanikte Kuğulu’da bizde aynı şekilde lise yıllarında yumurta savaşı yapardık, sanki film benim için yapılmıştı, bu denli eski hatırlarımı bulabileceğim bir film olamaz heralde…İnanılmazdı…Filmde küçük kızın fotoğraf çekilirken gülümsemesi bana çok tatlı geldi..Ama keşke kız ve erkek arasındaki bu zamanki ilişkiyi biraz daha arttırsalardı, flashback lerden asıl bu zamandaki ilişki zamanı kısa kalmış gibi geldi. Birde o günlük, heralde benim gibi meraklı olanlar o günlükte kızın başka neler yazdığını ve o kaybettiği kutuda başka nelerin olduğunu çok merak edeceklerdirJ Keşke filmde erkek o günlüğü okusaydı :( Lafı fazla uzatmayayım Herkese şiddetle tavsiye ediyorum, iyi seyirler..!
LAME

1 yorum:

  1. Sana katılıyorum LAME, çok çok çok güzel bir filmdi, bu kadar duygu yüklü bir film çok uzun zamandır izlemedim, Issız Adamı epey katladı...

    YanıtlaSil

Çok Kıymetli Yorumlarınız...!

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...