1 Ekim 2013 Salı

ADANA GEZİSİ

 
Selam herkese,
Size aylar öncesinde gidip te birtürlü yazma fırsatı bulamadığım Adana'yı bir anlatayım diyorum. Mayısta 15 günlük kurs için gitmiştim ve öyle kafa arkadaşlarla karşılaştım ki girip çıkmadığımız delik kalmadı resmen. Adanada deniz olmamasına rağmen Seyhan nehri sağolsun heryer su.
 
 
 
Adana seyhan nehri ile ikiye ayrılmış bir şehir. Bir tarafına Seyhan (ki bu taraf daha lüks olarak tanımlanıyor) diğer tarafına Yüreğir deniyor. Ceyhanla seyhan nehrini karıştırmamak gerekiyor ceyhan nehri Ceyhan ilçesinden geçiyor seyhan ise Adana merkezden geçiyor. Benim ilk başta kafam karışmıştı. Bu çiçekli taraf seyhan tarafında bulunan Dilberler Sekisi. En beğendiğim yerlerden gerçi sadece boydan boya yürüyorsunuz o kadar. Bu yolun sonunda oturacak 1 kafe var başka da bir mekan yok. Karşı taraf ise Yüreğir orası daha yürüyüş parkı gibi ve doğal. Karşı tarafta hanımın çiftliğindeki sahneler çekilmiş.
 

 
Ben seyhan tarafında kaldım ama yüreğir tarafında kursa gittim. Bu camide kursa yakın biryerlede bulunan sarmaşıklarla kaplı bir cami adı da yeşil camiydi :) Bu sarmaşıklarla kaplı olduğundan belli değil ama Adananın minarelerinin bir  tarafı yanmış gibi isli isliydi. Meğer bu Suriyeden gelen rüzgarın etkisiyle olurmuş. Yanık camilerin fotoğrafını çekmemişim nedense.

 



Tabi 15 gün gibi uzun süre kalınca müzesini bile gezdim.Tabi benim o kafa arkadaşlar müze lafını duyunca çil yavrusu gibi dağıldılar ama ben yılmadım.  Burası Arkeoloji müzesi herkes burayı sadece müze diye biliyor ne müzesi diye sorduğum kimse yanıtlayamadı. "Müze işte" dediler.  Gezen pek insan olmadığından görevli tarafından  pek bi hoş karşılandım. Bazı mozaikler ve mezar taşları bahçede yamur altında aşınmaya bırakılmış. Yazık oluyor.
 
 
 

Buda türkiyenin en büyük parkı ünvanına sahip Merkez park. Her parkda olduğu gibi ipsiz sapsızların bol olduğu bir park.




Parkı gezerken tipik akdeniz havası kendini gösterdi ve birden yağmur başladı ama ne yağmur. Resimden bile damlaların büyüklüğünü görebilirsiniz. Hemen sığınacak yer buldum öyle Ankaranın ahmak ıslatanına benzemiyor.





Burasıda benim kaldığım DSİ'nin misafirhanesi. Bence kalınacak en güzel yerde kaldım. Karşı da gördüğünüz kıyı Adananın en lüks yerlerinden Adnan Menderes. Heryere politikacı ismi koymuşlar o yüzden ezberlemek biraz zor. Bu kıyıya gitmek pek kolay değil dolmuş otobüs geçmiyor oturcak mekan bulmak için ya cadde başında inip kıyı boyunca yürüyeceksiniz ki baya yorucu olur yada özel araca yada taksiye bineceksiniz. Ama mutlaka gidin güzel mekanlar var özellikle Tahta Masa denilen yer baya revaçta. O tarafdanda bu kıyıyı görüyorsunuz.





Gazipaşa, Ziyapaşa ve Atatürk Caddesi birbirine paralel 3 cadde. Gençlerin gittiği alışveriş ve oturma mekanlarının bol olduğu biryer. Gece bile baya hareketli. Adananın güzel caddelerinden. Bu çektiğim yer sanırım Atatürk Caddesiydi.






Adanaya ilk indiğim gün kalacak yer ararken Kazım büfe diye bir yerde millet sıra olmuş beyaz bir içecek içiyordu. Yöresel bişey zannedip hemen yanaştım ne içiyor bunlar dedim. Büfeci çocuk "Muzlu süt" dedi. "Neeeey" dedim. "Sıra olmuş muzlu süt mü içiyorlar". Büfeci "Çok güzel ama" dedi. Kendi kendime Adanın gençleri süt içiyor vay be dedim. Kursdaki Adanalı arkadaşlara ve bilimum büfecilere sordum niye muzlu süt için sıraya giriyorsunuz diye. Sonra olayı çözdüm. Meğer Atom denilen bir içecekle başamış bu macera. Süt, bal, çikolata, fıstık, hindistan cevizi vs şeyleri karıştırıp adına atom demişler. Ama bu karışımı hazırlamak çok kolay değilmiş her büfe yapamazmış birini biraz kaçırdınmı tadı tutmazmış o yuzden işi muzlu süte dökmüşler.  Atomun şöhreti muzlu süte yaramış yani. Yukarıda nacizhane Atomu görmektesiniz. Az sayıda büfe yapabiliyor. Bu çilekli olan başka meyvelerlede yapılırmış. Tadını tutturmak için belli bir oranda karışması gerekiyor o yüzden böyle yavrusuyla geliyor. Bu iki bardak tek porsiyon yani. 

Adananın kebabından bahsetmedik değilmi. Aslında anlatılması en zor kısım. Adanada, Adana kebap yemek için bu kadar zorlanacağımı tahmin etmezdim. Bir tutturmuşlar Hasan Usta ünlüdür diye. Bence son derece vasat biryer. Sadece mezeye boğuyorlar o yüzden göz boyuyor. Adanalılar ise tablacı dedikleri seyyar kebapçılarda yerlermiş, en lezzetli oralarmış ve geceleri çıkarlarmış. Ama ben yemek konusunda o kadar cesur olmadığımdan  yanaşmadım bile. Eyvan Kebapa gittim tavsiye ederim gayet güzeldi ama bir yer varki Adanalılar bile bilmiyor. Ben ise Vedat Milorun programından öğrendim. Narinler Ocakbaşı yada Econun yeri olarak geçiyor. Asri mezarlığın hemen yanında :) Geberene kadar yiyesi geliyor insanın bu bir tesadüf olmaz.  Benim yediğim en güzel şeydi. Hemen sırlarını sordum tabi. Dişi hayvanın etini erkek hayvanın ise yağını kullanıyorlarmış. Valla sırf bu kebapçı için bile Adanaya tekrar tekrar giderim.



Buda Adananın maskeli güzeliiii. Seyhan üzerindeki bi köprüde sere serpe yatıyordu. Çekmeden edemedim.  Adana aslında güzel bir il ama karmaşası çok fazla . Biraz kıymetini bilmeyen tip çok. Yaşamak nasıl olur bilemem ama bence görülmesi gereken bir yer.  Giderseniz eğer bu yazımı hatırlayın. Öpüldünüz.

DORE

 

7 yorum:

  1. Sarmaşıklı minare çok güzel, canım kaldığın yerin manzarasıda süpermiş bu arada, 15 günde olsa bu manzarada insan sıkılmaz gibi geldi bana:) Müze ye ilginin azlığı, eserleri yıpranmaya terk etmeleri çok acı, çektiğin fotoda hayvanı avlamaya çalışan insan figürü bana sanki çok eski bir uygarlıkatn kalma gibi geldi, kimlerden kalmış merak ettim? Atom içeceğini post'un draft haldeyken epey merak etmiştim:) süper kalorili bomba bir karışıma benziyor:) Belkide güneşte çok sıcaklarda tansiyonu düşen Adana halkına iyi geliyordur:) Seyhan nehrini görmeyi çok isterdim, küçükken Yaşar Kemal in İnce Memed ini okumuştum, pamuk tarlaları seyhan nehri falan kitapta geçen yerlerdi, okurken oraları çok merak etmiştim, o yüzden senle beraber gezmeyi cidden çok isterdim...Ama sayende gitmiş kadar oldum, öpüyorum canım!

    YanıtlaSil
  2. Canım keşke beraber gitseydik ne geyik dönerdi valla. müzede çok eski eserler vardı frigyalılar hititlerden falan ama uygarlıklardan çok anlamayınca aklımda kalmadı maalesef, bilerek gezmek için o tarihleri biraz incelemek gerekiyor. Atom zaten afrodizyak olarak biliniyor içmeye utanıyorlar :) valla süpersin iyi hatırlıyorsun, ince memedi bende okudum ama hiç hatırlamadım seyhan nehrinden bahsettiğini. Gidersen eğer mutlaka dsi de kal manzara süperdi gerçekten. inşallah beraber gider kalırız.

    YanıtlaSil
  3. merhaba! Ne kadar guzel anlatmıssın Adana'yı, gercekten gıdıp goresım geldi... sevgiler:)

    YanıtlaSil
  4. Teşekkürler Serap. Tavsiye ederim özellikle değişik kültürel yapıları öğrenmekten hoşlanıyorsan kesinlikle git. Görüşürüz.

    YanıtlaSil
  5. ben yillaaar yillar once gittim en son Adana'ya ve yedigim kebaplar inanilmaz lezzetli ve Istanbul'a gore cok cok ucuzdu :)

    http://www.stylishtimes.net/

    YanıtlaSil
  6. Haklısın Ayşe çok ucuz fiyatlar. Ama biriryle konuşmuştum bulamıyorum düzgünbir kebapçı diye oda bana iyi ustalar büyük şehire gidip bu işi yapıyorlar artık eskisi gibi değil demişti. aslında bide şimdi gitmelisin eski tecrübelerinle şimdiyi çok daha iyi değerlendririsin ;)

    YanıtlaSil
  7. Elinize sağlık çok güzel bir anlatım olmuş :)

    YanıtlaSil

Çok Kıymetli Yorumlarınız...!

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...